FAYDALI BİLGİ

ABHAZYA CUMHURIYETI

01
02
03
04
05
06

ABHAZYANIN ERKEN ÇAĞ TARİHİ

Abhazya topraklarına insan ayağı ilk yaklaşık yarım million yıl öncesinden bastı. Büyük ihtimal insanlar Abhazya topraklarına doğu asyadan geldi. Daha sonra buzluk çağında bili, ılık Abhazya iklimi insan için çok çekici olmuştu.

M.Ö VI yüzyılında Abhazya bölgesinde Neolitik Devrim oluyor. O devrimin en ünlü yerleşme Gudauta şehrin kuzeyinde Kistrik adlı koloniydı. Bu topluluk çoğunlukla tarım ve balıkçılıkla meşgüldular. Ancak o zamanın en önemli zanaatı olarak matalurji ve ona bağlı olan her türlü madencilik işleri ortaya çıkmaya başladı.

 Derin ve uzun maden ocakları açıldı. Ocakların olduğu yerlerde arkeologlar çok miktarda antik ekilerin, ahşap slaytların ve ahşap yalakların kalıntıları buluyorlar. O dönemde her mesleğin bir tanrısı vardı. Bu tanrılardan en sert ve gizimli eni mesleğin, metalurjinin Tanrısı ‘Şaşvı’ idi.  

O dönemin kültürü Malta, Mısır, İngiltere ve Güney Avrupada Oldugu gibi metalurji kültürü olarak belirleniyor.

 

KOLHIDA KÜLTÜRÜ.

 M.Ö 13. Yüzyılında bronz (bakır) kültürün son aşaması başlamaktadır. Batı Transkafkasyada bu dönem Kolhida kültürü olarak adlandırıldı. Abhazyanın bronz Kültürü eski SSCB bölgesinde eski kültürlerden en parlak kültürüdür. Abhazyada oluşan eski kültürün ve sanatın anıtları hem Abhazya hem Batı Kafkasya tarihi için çok büyük anlam taşımaktadır. O dönem içinde mademcilik gelişimi görünüyor.                                                                                           Kil den sofra takımları ‘çömlekçi çakırda’ yapılıyor ve daha iyi fırılnanıyordu. Çok miktarda bulunan keramik sürahiler Abhazların sadece üzüm yüretimi değil şarapçılığı ile uğraştıklarını ifade ediyor.

O dönemde savaşlar ve baskılar nedenıyle kahramanlık kültürü ciddi gelişmeler yaşıyor. Aynı anda bu dönem NART destanıın gelişimin zamanıdır.

 

YUNAN KOLONIZASYON  DÖNEMİ.

M.Ö 13. Yüzyılından itibaren yunanlar yeni pazarı bulma amacı ile karadeniz havuzunda gözükmeye başladılar. Güney sahillerinde ilk şehirler Milete şehrin vatandaşların tarafından kuruldu. Bunlardan en önemlisi Diaskuriada idi (şimdiki SUHUM). Eski yazarlar bu şehri  Zeus oğulları Kastolu ve Polidevk, Yason ile Kolhidaya geldiklerinde kurduklarını yazıyorlar. Yeni şehir de onların onuruna adlandırıldığını söyleniyor. Bu zamana kadar şehrin simbolinde Diaskur kardeşlerin altı uçlu yıldızlı şapkaların resmi vardı. O dönemde deniz yolları ve periplus çizildi. Buna dayanarak karadenizin kuzey-batı kıyısında çok sayıda kabileler yaşıyordu. Bunlardan en ünlü abhaz ve adıg halkların ataları ‘aheyiler’ ve ‘Geniohlar’ dı. Uzun komşuluk ve ticari ilişkiler yunanların ve yerli insanların ilişkileri güçlendirdi Yunan dili ve yazısı geniş şekilde kulanılıyordu. Ancak yunanlar da karadenizin kuzey-batıda yaşayan halklarda çok şey ödünç aldılar. Mesela yunanlar tamamen o halkların silahları kulanmaya başladı.

 

ROMA.

Bu yeni tarihi dönemin önemi eski yazarların kulandıkları isimlerin (genioh ve diger) yarine bugünkü abhaz halkın direk ataları olan halk isimleri kulanılmasıdır. İlk olarak I. Yüzyılda ortaya çıkan isimler APSİLI ve SANİGİ idi. Daha sonra, II yüzyılın başında ABZAG isim ortaya çıkıyor.

Roma Imperetorluğu Abhazya topraklarında yaşayan Apsılları ve Abazgları Kuzey – Batı Kafkasya sınırları koruyabilecek ciddi güç potensiyali olarak görüyordu. Romalılar Iran topraklarından çekinip ipek yolun alternatifi aramaktaydılar. Bundan dolayı Abhazya üzerinden geçen yollar Romalılar için çok önemliydi ve ticaret yolu olarak değerlendiriyordu.

III ve IV yüzyılında Sebastopolis ve Pitiunt çok önemli ticari merkezlere dönüşüyor. IV yüzyılında Abhazya nufusu bir kaç etno-politik oluşumlardan oluşan çok gelişmiş bir erken feodal devleti idi. Bölgede bulunan arkeolojik parçalara göre deniz kıyısından yüksek bayırlara kadar Abhazyanın nufusu çok kalabalıktı. Abhazya nufusu komşu devletlerle, Mısır, Palestin, Süriye gibi orta doğu ülkelerle, İran ve Bizans Impereturluğu ile ekonomi, siyasi ve ticari ilişkileri vardı. Görülen şü ki işte o zamanda büyük Abhaz duvarı inşaa ediliyor.

Ülke hammadde ile zengindı ve metalurji çok gelişmiş sevyedeydi. Daha sonra tarım da gelişmeye başladı. Bizans Imperatorluğu ile geniş economik ve ticari ilişkileri olan Abhazya aynı anda Kuzey Kafkasya ve Kuzey Karadenizi ile ilişkileri vardı. Bu ilişkilerin önemli tarafı Büyük kuzey ipek yolu üzerinden geçen deniz yolları ve transkafkasya kara yollar idi. O zamanın edebiyatında Abhazyanın yönetecilere ‘Isanın Arkadaşları’ deniyordu, prenslere ‘Isa yı sevenler’ deniyordu ve ülkeye ‘İsayı seven Abazgların ülkesi’ deniyordu.

IV-VII yüzyılların arasıda, erken feodal devlet kuruluşunda, Hristaynlık gelişen rolu alıyordu. Aynı anda hristaynlık sentral yönetim sistemi ve değişik kabilerin birleşmesinde önemli rol oynadı.

Sanıg, Apsıl ve Mesemiyan gibi isimler ortadan kalkmaya başladı ve ortak isim olarak Abazg ismi kulanılmaya başlandı. VIII yüzyılın sonunda duraksız üretici güçün gelişimi görünüyor ve bu güç politik gelişimlerin nedeni oluyor. O yıllarda güçlü siyasi güç olarak Batı Gürcistanı de içine kapsayan Abhaz Krallığı kuruluyor. Bu krallığın kuruluşu ile beraber ortaya ‘Apsha’ terim çıkıyor. Abhazcadan tercume etsek Apsha Apsların Kralı, yani Abhazların kralı anlamına geliyor.

Abhaz Krallığın topraklarından ticari yollar geçmekteydi ve krallık kendi üretimi de ithaalat ediyordu: gemi ve inşaat ahşabı, gemi yedek parçaları, metal yapımı malzemeler, keten ve ün kumaşiları ünlü yağmurlıklar ve diğer ürünler. Abhaz krallığın döneminde tüm Kafkasyada olduğu gibi, Abhazya Bizans İmperetorluğun etkesindeydi. X yüzyılın Abhaz askerleri bile tamamen ekipman olarak Bizans Askerlere benziyorlardı.

 

CENEVİZLER.   

Bizans İmperatorluğun dağılması ile sıkıntılı dönem başladı. Ancak Cenevizler bu dönemi kendi faydasına kulandılar. Abhazyadan ve karadenız doğusundan bal, mum, keten tohumu, keten ipleri, ayı, yabani kedi,ve diğer hayvanların derileri, pahalı hayvan kürkleri, ip, pahalı ahşap malzemeleri ve gemi yedek parçaları çıkartıyorlardı. Kısa bir dönem içeresinde bir çok idari kuruşlar kuruldu: Abaza-Psou nehri ağızında, Petsonda şimdiki Pitsunda, Kavo-Di-Bukso şimdiki Gudauta, Sebastopol yada San-Sebastopol-şimdiki Sukhum ve Olya Guana şimdiki Oçamçira ve diğerler. Genevizlerin en önemli şehri ve merkezi Sebastopolis idi. Kafla gibi Sebastopolis tranzit ve yükleme liman şehri olmuştu. Sabastopalisin Sukhum Kalesinde doğudaki en büyük köle pazarı vardı.

 

OSMANLI İMPERETORLUĞU

XVI yüzyılında Abhazya Türkiye politik etkisinde kaldığı için belli zorluklar yaşadı. Köle pazarlıği inanılmaz ölçülere taştı. Bundan dolayı Abhazyanın gençlerin büyük kısmı Osmanlı köle pazarlarına götürüldü ve satıldı. Satın alınan genşlerin bır kısmı devlette ve askerde hizmet edip üst kademilere ulaşıyorlardı. Bu ailelerden çıkan insanlar XVI yuzyılın sonunda ve XVII yüzyılın başında ünlü olan ınsanlardan bazıları: Melek Ahmet Paşa, Abaza Mehmet Paşa, Upsip Paşa,Siyavuş Paşa ve diğerler. Bu isimler Rumeliya, Bosnya, Vengeriya gibi bölgelerde vezir olmuşlar. Budapeşt şehrinde Budaysk kalesindeki savaş külesi Siyanus Paşa tarafından inşaa edilmiş ve hala onun ismi taşımaktadır.

 

ABHAZ PRENSLİĞİ

Abhazya tarihinde önemli dönemlerden biri Abhaz Prenslik dönemi dir. O zmandaki iktidarda olan prens aileler şimdiki Abhazya sınırlarda abhaz devleti kurabildiler. Milletin başında yöneteci Prens – AH olarak eski abhaz prens sülalesi ÇAÇBA sülalesinin temsilcileri duruyorlardı. Abhaz ordusu kiarazlardan, askerlerden ve köylülerden oluşuyordu. Her ordunun kendi bayrağı vardı buna ek her soyun da kendi bayrağı vardı. Aynı durum deniz birlikler için de geçerliydi. Bireysel ayırmalar, ALIŞKİNTRAH denilen yüksek hızlı kadırgalara kulanıyorlardı. Herkes askeri giyim olarak ÇERKESKAYI kulanıyordu.

Abhaz Prenslik dönemin son Prens Keleşbey ÇAÇBA idi. Ceketiya dan İngur nehriye kadar yaşayan Tüm milleti ve ülkeyi birleştirip, Keleşbey Türkiyeden bağımsız politikasini yüretmeyi başladı. Rus yazar S.Branevsky yazdığına göre yanında 10 000 sılahlı abaza bulunduktan sonra Türkiyeden gelen kararların gerceklenmesi konusunda Keleşbey hiç indişe etmiyordu. Kafkasyada komutanlığı yapan rus general Ermolov (1816-1827), Keleşbeyi bu şekilde tanıttı: Üstünde Türkiyenin kanuni gücü hissetmeyen, ancak bazen Türkiyeyi koruma olarak kulanan, otokratik Abhazyanın sahibi. İşte bu dönemde Keleşbey Rusyayı yada Türkiyeyi seçmek durumda kaldı. İki büyük imperetorluğun komşu olup kendi bağımsızlığı korumak için Abhazyanın gücü yetmeyeceğını bilip, Keleşbey Rusyayı seçiyor. Ancak Abhazyanın Rusya ya girişi hemen olamadı. Rusya ile birleşme süreci çok zor ve yavaş idi.

 

YENİ ÇAĞ TARİHİ.

13.12.1989 Tarihi ve bu Tarihle ilgili olaylar Abhazya siyasi tarihinde ve milli özgürlük hariketinde kırılma noktası olarak biliniyor. Bu tarihte Sukhum şehrinde sivil-siyasi hariketin Abhazyanın Milli Forumun AYDGILARA nın ilk genel toplantısı gerçekleşti. AYDGILARA nın çalışmaları abhaz halkın milli özgürlük mücadale tecrubesine dayanıyordu. Zor Stalin döneminde, Stalinin baskı politikasi zamanında bile AYDGILARA abhaz halkın kendi kaderini tayın etme hakkını, ve tarihsel adaleti yere getirilmesi mücadalesi sürdürüyordu. 1957,1967,1978,1989 tarihlerde milli huzursuzluklar, güçlü ideolojik ve politik temeli kurup abhaz topluluğun birleştirmesine ve demokratik prensiplerin gelişmesine sebep oldular. Büyük ihtimalle Abhazyada gerçekleşen bu olaylar eski SSCB bölgesinde benzersiz bir olaylardı.          

Bu süreç içeresinde aydınlar sınıfı de önemli rol oynadılar. 1990 yılında Abhazyanın milli Fonu meclis seçimlerde seçimleri kazanıyor. 24.12.1990 Tarihinde Üst konsey başkanı olarak Vladıslav Ardzınba seçiliyor. Yeni Parlamento Abhaz Devleti yeniden kurulması için bir takım kanunlar aldı. 25.08.1990 tarihinde Abhazyanın Üst konsey cumhuriyetin egemenliği anlatan deklarasyonu imzalandı. 23.07.1991 tarihinde 1925 yılın anayasayı iptal edip Abhazyanın özerk statüsü iptal ettiler. Bununla birlikte Abhazyanın parlamentosu Gürcistan ile ilişkilerini devam etmek kararını alıyor, ancak bu ilişkiler eni eşitliğe dayalı şartlarda kurulmasına karar alınıyor. O zamanki Gürcistan hükümetinde bu problem üzerinde konuşma gereğini göze alanlar bile olmadı ve 14.08.1992 Abhazya kurtuluş savaşı başladı.  

En şiddetli yerel savaş on üç buçuk ay sürdü. Balkanlardaki, Prednestrovyedeki ve Karadağ savaşların yanı sıra Abhaz –Gürcü savaşı SSCB dağılımında bir kara sayfa olarak tarihlere girdi. Nerdeyse silahsın savaşmaya mecbur kalan abhazlar bir kaç hafta içeresinde saldırıcıyı durdurmaya başardılar. 1992 ekim ayından itibaren Abhaz askeri güçlerin gerçekleştiklerin operasyonlardan sonucunda başta batı daha sonra doğu Abhazyayı ve başkenti Sukhum düşmanın elinden alındı. Savaş zamanında çok önemli ve unutulmayacak yardım abhaz diasporasından, Kuzey Kafkasyadan, Rusyadan ve Prednestrovye  den gonüllülerden yapıldı. Savaş zaferinde ve modern abhaz devleti kurulmasında büyük katkıda bulunan baş komandor Abhazyanın birinci cumhurbaşkanı Vladislav Ardzinba idi.   

 

ПАРЛАМЕНТ-НАРОДНОЕ СОБРАНИЕ РА<br>Официальный сайт
СУХУМ<br>Официальный сайт
КАБИНЕТ МИНИСТРОВ РЕСПУБЛИКИ АБХАЗИЯ<br>Официальный сайт
МИНИСТЕРСТВО ИНОСТРАННЫХ ДЕЛ РЕСПУБЛИКИ АБХАЗИЯ<br>Официальный сайт
Официальная Абхазия<br>Официальный сайт
АГЕНТСТВО ПРАВИТЕЛЬСТВЕННОЙ СВЯЗИ РА<br>Официальный сайт